Geçen hafta sizlerden sıklıkla gelen sorulara cevap vermeye çalıştığım bir yazı serisine başladım biliyorsunuz. Bir süre daha bu yazıları günlük olarak sürdürmeyi düşünüyorum. Umarım kafanızdaki bazı sorulara yanıt bulabilmenize yardımcı oluyordur. Hazır bu tür bir zaman yaratabildiğim bu günlerde sizin de aklınızda sorular varsa bu sayfadaki form aracılığıyla bana iletebilir, ya da yazılardan haberdar olmak için e-posta adresinizi aşağıya yazabilirsiniz.
Bu soru malzeme mühendisliğinde belki aradığını bulamayan ya da ilgisi daha çok programcılığa yönelik olan öğrencilerden dönem dönem geliyor. Sorulardaki kelimeler farklı olsa da, özünde birçok kişi programcılık merakı ile malzeme mühendisliğini nasıl bir araya getirebileceğini merak ediyor.
Bu soruyu akademi ve sanayi perspektifinden ayrı ayrı ele almak gerekir. Eğer akademik bir çizgide ilerlemeyi planlıyor ve programcılığa ilgi duyuyorsanız, en bariz opsiyon modelleme üzerine eğilmeniz olacaktır. Sonlu elemanlar analizi (FEM) ya da CFD gibi ilk akla gelen alanlar dışında bilgisayar ile daha çok haşır neşir olmak ve gerçek anlamda işin kodlama tarafında girmek istiyorsanız, muhtemelen Ab initio (first principles) ya da moleküler dinamik simülasyonları sizin için daha doğru bir tercih olabilir. Ancak bu konuda çalışma yapabilmek için sağlam bir fizik ve matematik altyapısına ihtiyacınız olduğunu da bilmeniz lazım.
Diğer taraftan, kendiniz için eğer sanayide ya da kendi işinizi yaparak bir gelecek planlıyorsanız, programlama konusunda bence bu doğrultuda önünüz daha açık olur. Benim bu konuda verebileceğim tavsiye, programcılığı (ya da kodlamayı, hangi ifadeyi tercih ediyorsanız) sadece size izin verilen belli alanlarda kullanabileceğiniz bir beceri olarak değil, sizin iş yapış tarzınızın ayrılmaz bir parçası olarak görmeniz yönünde olur.
Ne demek istiyorum?
İyi bir kodlama bilgisine sahipseniz, bu becerinizi işinizi yaptığınız birçok alanda araçlar geliştirmek, başkalarının da işini daha kolay yapmasına vesile olacak sistemler kurgulamak için değerlendirebilirsiniz. Örneğin üretimde çalışan bir mühendis, üretimde olan parçaların görsel talimatlarını derleyen bir veri tabanı oluşturup, parça kodunu girerek bunları sahadaki bilgisayarlara çeken ve operatörlerin kullanımına sunan bir program geliştirse, buna kimsenin itiraz edeceğini düşünmüyorum. (Bu sadece basit bir örnek; çalıştığınız yerde böyle bir sistem olmadığını varsayarak söylüyorum.) Belki ilk başta mesainiz dışındaki zamanlardan yiyerek buna vakit ayırmak durumunda kalacaksınız, ama birlikte çalıştığınız insanlar programlamayla neler yapabildiğinizi gördüklerinde emin olun sizden daha fazlasını isteyeceklerdir.
O nedenle eğer hem programcılığa ilginiz var, hem de bu ilginiz mesleğinizin bir parçası olsun istiyorsanız, direkt olarak programcılık bilgisi istenen alanları aramak yerine programcılığı sizin iş yapış tarzınızın bir parçası olarak görüp, bu becerinizi yazılım tabanlı sistemler kurgulamak için kullanmanız daha doğru olur diye düşünüyorum.